Solunum Durmasında İlk Yardım, Kalp Durmasında İlkyardım
Bilinçli ve çabuk ilk yardım solunum yolunun açılması, solunumun sağlanması, organların, do kuların, hücrelerin oksijensiz kalmalarını ve bu nedenle metabolizmanın ve sistem fonksiyon larının bozulmasını önler. Kalp yetmezliği ve kalp durmasında ilk yardım aynı şekilde dokuların hızla fonksiyonlarını kaybetmelerini önler. Kan dolaşımının bir an önce başlatılması ve devam ettirilmesi özellikle beyin açısından önemlidir.
Solunum ve dolaşım yetmezliği tedavisi geciktiğinde (3-4 dakikadan daha geç) beyin dokusun da harabiyet olacağından bitkisel hayat ortaya çıkacaktır. Özellikle çocuklarda solunum ve kalp durmasında ilk yardım çok başarılı sonuç verir. Çocukların oksijensizliğe dayanıklılığı da ha fazladır. Ancak her yaşta erken ve çabuk kararlarla bilinçli bir ilk yardım uygulaması hayat kurtarıcı olur.
Suni Solunum Yöntemleri
İlk yardımda uygulanabilecek başlıca suni solu num yöntemleri şunlardır:
Ağızdan Suni Solunum, Ağızdan Ağza Suni Solunum: Hastanın burun delik leri kapatılır, ağzı açılır ve ağızdan ağıza dışarı hava sızmayacak şekilde hava üflenir. Göğsün şiştiği gözlenir ve daha sonra havanın dışarı çıkması beklenir. İşleme hastanın kendi solunu mu başlayıncaya kadar devam edilir
Holger Nielson Metodu, Holger Nielsen Tekniği: Hasta yüzü koyun yatırılır. Yastık olarak iki el başının altına konulur. Hastanın başı tarafında bir ya da iki diz yerleştirilir. Eller hastanın kürek kemiklerinin alt uçlarından aşağıda, parmaklar açık, baş par maklar birbirine dokunur durumda konulur. Kollar tam gergin duru ma getirilip baskı yapılır ve ciğer lerdeki hava çıkarılır. Daha sonra eller kaydırılıp baskı kaldırılarak, hastanın dirseklerinden kavranıp, uygulayana doğru çekilir
Schaffer Yöntemi: Hasta yüzükoyun yatırılır. Tek kolu uzatılır ve başı bu kol tarafına çevrilir. Diğer kolu baş ile dik açı yapacak şekilde uzatılır. Hastanın dizleri üzerine oturulur ve her iki elle göğüs kafesi üzerine baskı yapılır. Baskı kaldırılınca dışarıdan akciğerlere hava girer. Dakika da 15-20 civarında aynı uygulama tek rarlanır. Bu yöntem hasta sırtüstü ya tarken de uygulanabilir
Slyvaster Yöntemi: Yüzükoyun yata-mayan hastalara bu yöntem uygulana bilir. Hastanın başı geriye çekilir ve yan çevrilir. Hastanın dirseklerinden tutula rak kollar yukarı çekilir ve daha sonra yere doğru hastanın göğsüne kollar in dirilerek baskı yapılır. Böylece akciğer lere dolan hava dışarı çıkar.
Eve Yöntemi: Hasta yüzükoyun sed yeye bağlanır. Sedye bir destekle tahtaravalli gibi aşağı yukarı sallanır. Küçük çocuklarda ilk yardımcı, kolları üzerinde bu uygulamayı yapabilir.
İLK YARDIM BİLGİLERİ
15 Kasım 2010 Pazartesi
Baygın Yatan Yaralıya İlk Müdahale
Baygın yatan yaralılar için ilk müdahale
Baygılık, Baygınlık Hissi
Yerde baygın olarak yatan kazazedeler, bir kafatası örselenmesi nedeniyle komaya girmiş olabilirler. İster yaya, ister motosik letli, ister çarpışma sonucu aracından dışarı fırlamış sürücü olsun, hepsinin belkemiği ze delenebilir.
Dolayısıyla bu tür yaralılara bir yandan kendilerini yan emniyet pozisyonuna getirerek solunum yollarını rahatlatmak, bir yandan da başlarını çekerek, bu girişim sırasında ve sonrasında belkemiğinin hareketsizliğini sağlamak gerekir.
Bu pozisyonu sağlamak için iki kurtarıcı gereklidir: Biri kazazedenin başında bir eliy le çenesini, diğeriyle kafasının arkasını belkemiği ekseni düzeyinde çekerken, diğeri ka zazedenin bedenini gerekli pozisyona getir mek için yavaşça çevirir. Dikkat! Yaralının hası, ancak kalınca bir desteğe dayandırıldık tan sonra bırakılmalıdır (yastık, çanta, kat lanmış ceket). Böylece belkemiğinin düz durumda kalması sağlanır.
Bu pozisyonda, kazazede kendi kendine soluyabiliyorsa, yardım gelene dek, baygın bi le olsa kalabilir. Yan yatırıldığında, kusma veya ağız nahiyesindeki kanamalar yüzünden boğulmaz. Dili de solunum yollarını tıkamaz Yaralı daima sert bir sedyeye yatırılmalıdır. Hastaneye taşınacağı cankurtaran da bu pozisyonda olmalıdır.
Baygınlık Geçirme Durumunda Solda ilk diz çöken kurtarıcı, bir elini ka zazedenin çene altı na, diğer elini de başı nın arkasına dayayarak, baş-boyun-gövde eksenini korumayı de ner. Diz çöken ikinci si, gövdenin düzeyini sağlar.
Kazak yada ceket lerden oluşturulan bir yastık, kazazedenin başının altına yerleş tirildikten sonra, ikin ci kurtarıcı kazazede yi kalçasının altından ve ön kolundan kavra yarak, yan pozisyona getirir.
Bu kurtarma işini iki kişiyle gerçekleştirmek, son de rece önemlidir. Çünkü ancak bu koşullarda belkemi ğinin eksenini düz olarak tutmak ve omuriliği zede lememek mümkün olabilir.
Kazazede yan emniyet pozisyonuna getirildikten sonra, başında bulunan kurtarıcı, elini çenesinin al tına doğru kaydırarak çekmeli, son anda başı bükülmekten kaçınmalıdır.
Baygılık, Baygınlık Hissi
Yerde baygın olarak yatan kazazedeler, bir kafatası örselenmesi nedeniyle komaya girmiş olabilirler. İster yaya, ister motosik letli, ister çarpışma sonucu aracından dışarı fırlamış sürücü olsun, hepsinin belkemiği ze delenebilir.
Dolayısıyla bu tür yaralılara bir yandan kendilerini yan emniyet pozisyonuna getirerek solunum yollarını rahatlatmak, bir yandan da başlarını çekerek, bu girişim sırasında ve sonrasında belkemiğinin hareketsizliğini sağlamak gerekir.
Bu pozisyonu sağlamak için iki kurtarıcı gereklidir: Biri kazazedenin başında bir eliy le çenesini, diğeriyle kafasının arkasını belkemiği ekseni düzeyinde çekerken, diğeri ka zazedenin bedenini gerekli pozisyona getir mek için yavaşça çevirir. Dikkat! Yaralının hası, ancak kalınca bir desteğe dayandırıldık tan sonra bırakılmalıdır (yastık, çanta, kat lanmış ceket). Böylece belkemiğinin düz durumda kalması sağlanır.
Bu pozisyonda, kazazede kendi kendine soluyabiliyorsa, yardım gelene dek, baygın bi le olsa kalabilir. Yan yatırıldığında, kusma veya ağız nahiyesindeki kanamalar yüzünden boğulmaz. Dili de solunum yollarını tıkamaz Yaralı daima sert bir sedyeye yatırılmalıdır. Hastaneye taşınacağı cankurtaran da bu pozisyonda olmalıdır.
Baygınlık Geçirme Durumunda Solda ilk diz çöken kurtarıcı, bir elini ka zazedenin çene altı na, diğer elini de başı nın arkasına dayayarak, baş-boyun-gövde eksenini korumayı de ner. Diz çöken ikinci si, gövdenin düzeyini sağlar.
Kazak yada ceket lerden oluşturulan bir yastık, kazazedenin başının altına yerleş tirildikten sonra, ikin ci kurtarıcı kazazede yi kalçasının altından ve ön kolundan kavra yarak, yan pozisyona getirir.
Bu kurtarma işini iki kişiyle gerçekleştirmek, son de rece önemlidir. Çünkü ancak bu koşullarda belkemi ğinin eksenini düz olarak tutmak ve omuriliği zede lememek mümkün olabilir.
Kazazede yan emniyet pozisyonuna getirildikten sonra, başında bulunan kurtarıcı, elini çenesinin al tına doğru kaydırarak çekmeli, son anda başı bükülmekten kaçınmalıdır.
İlk Yardım Nedir, İlk Yardımın Amaçları
İlk Yardım Nedir, İlkyardımın Amacı
İlk yardım amacı, kaza yerinde, anında geçici, tıbbi olmayan ve ilaç kullanmadan yapılan uygulamalarla kazazedenin hayatını kurtarmaktır. Bu üst düzey amaca ulaşmak için, hasta veya yaralının sağlık duru munu kontrol altında tutmak, iyiye doğru götürmek ve durumunu korumak için gerekli tüm uygulamalar yapılır.
Acil İlk Yardım Alanı ve İlk Yardım Müdahale Süresi
İlk yardımın yapıldığı alan kaza yeridir. Kaza yerinde, kazazedenin genel durumu iyice değerlendirildikten sonra oradaki araç-gereç imkan larına göre ilk yardım uygulanır.
İlk yardım, kazazedenin ambulans veya herhangi bir araç ile sağlık ku ruluşuna sevk edilmesi sırasında devam eder. Sevk sırasında özellikle ilk yardım uygulamalarının etkililiği izlenir. Yaralının nabız, tansiyon, vücut ısısı ve rengi gibi yaşamsal bulguları gözlenir. Bu süre ve alan içinde ilk yardımcının sorumluluğu doğal olarak devam eder.
İlk yardımcı, kazazedeyi tıbbi bakım ve tedavi için en yakın ve durumu na en uygun sağlık kuruluşuna ulaştırınca tüm bilgileri ve yapılan ilk yardım uygulamalarını sorumlu acil servis personeline iletir. Uygulamaları belgelen dirir.
Acil sağlık sistemi içerisinde kazazede hakkında geri bildirim, ilk yardımı gerçekleştiren ekibine yapılır. Geri bildirim, hizmetteki başarı ve kalite için gereklidir.
İlk Yardımın Önemi, İlk Yardım Bilgileri
İlk yardımda çabukluk ve bilinçli uygulama hayat kurtarma oranını etkiler. İlk yardım ve acil bakım hizmetlerinin kalitesi ve standardı kaza yerine ulaşma süresine bağlıdır.
Kaza yerine, ambulans ve kurtarma hizmetinin ulaşması ilk 5 dakikada gerçekleşirse, kazalara bağlı ölümler %90 oranında azalır. Ulaşmadaki zaman kaybı, ölüm oranını artırır. Çünkü kazalardan ölümlerin %10'nu ilk beş dakika, %50'si ise ilk 30 dakika içinde meydana gelmektedir. Bu nedenle ilk yardım eğitimi önemlidir.
İlk Yardımda zaman faktörü ve bilinçli uygulama çok önemlidir. Eğitilmiş sağlık insan gücü, haberleşme, ambulans ağı, acil servislerin yaygınlığı ve donanımı ilk yardım hizmetlerinin amaca ulaşmasını sağlar.
İlk yardım amacı, kaza yerinde, anında geçici, tıbbi olmayan ve ilaç kullanmadan yapılan uygulamalarla kazazedenin hayatını kurtarmaktır. Bu üst düzey amaca ulaşmak için, hasta veya yaralının sağlık duru munu kontrol altında tutmak, iyiye doğru götürmek ve durumunu korumak için gerekli tüm uygulamalar yapılır.
Acil İlk Yardım Alanı ve İlk Yardım Müdahale Süresi
İlk yardımın yapıldığı alan kaza yeridir. Kaza yerinde, kazazedenin genel durumu iyice değerlendirildikten sonra oradaki araç-gereç imkan larına göre ilk yardım uygulanır.
İlk yardım, kazazedenin ambulans veya herhangi bir araç ile sağlık ku ruluşuna sevk edilmesi sırasında devam eder. Sevk sırasında özellikle ilk yardım uygulamalarının etkililiği izlenir. Yaralının nabız, tansiyon, vücut ısısı ve rengi gibi yaşamsal bulguları gözlenir. Bu süre ve alan içinde ilk yardımcının sorumluluğu doğal olarak devam eder.
İlk yardımcı, kazazedeyi tıbbi bakım ve tedavi için en yakın ve durumu na en uygun sağlık kuruluşuna ulaştırınca tüm bilgileri ve yapılan ilk yardım uygulamalarını sorumlu acil servis personeline iletir. Uygulamaları belgelen dirir.
Acil sağlık sistemi içerisinde kazazede hakkında geri bildirim, ilk yardımı gerçekleştiren ekibine yapılır. Geri bildirim, hizmetteki başarı ve kalite için gereklidir.
İlk Yardımın Önemi, İlk Yardım Bilgileri
İlk yardımda çabukluk ve bilinçli uygulama hayat kurtarma oranını etkiler. İlk yardım ve acil bakım hizmetlerinin kalitesi ve standardı kaza yerine ulaşma süresine bağlıdır.
Kaza yerine, ambulans ve kurtarma hizmetinin ulaşması ilk 5 dakikada gerçekleşirse, kazalara bağlı ölümler %90 oranında azalır. Ulaşmadaki zaman kaybı, ölüm oranını artırır. Çünkü kazalardan ölümlerin %10'nu ilk beş dakika, %50'si ise ilk 30 dakika içinde meydana gelmektedir. Bu nedenle ilk yardım eğitimi önemlidir.
İlk Yardımda zaman faktörü ve bilinçli uygulama çok önemlidir. Eğitilmiş sağlık insan gücü, haberleşme, ambulans ağı, acil servislerin yaygınlığı ve donanımı ilk yardım hizmetlerinin amaca ulaşmasını sağlar.
İlk Yardım Müdahalesi ve Hedefleri
İlk Yardımın Hedefleri (Amaçları), İlkyardım Bilgileri
Kazalarda İlk yardım ve Önemi
Hedef, amacı meydana getiren birimlerdir. Bir veya birden çok hedef, birbirlerini tamamlayarak amacı oluşturur. Hedefler, ilk yardımda hayat kurta ran uygulamalardır.
İlk yardımda öncelikli hedefler şunlardır:
• Solunumun sağlanması,
• Kanamanın durdurulması,
• Kan dolaşımının sağlanmasıdır.
Yukarıdaki üç uygulama ilk yardımın öncelikli hedefleridir. Yani ilk yardımın A.B.C.'sidir. Bu harfler, aynı anlama gelen İngilizce kelimelerin baş harfleridir.
Hayat kurtaran diğer ilk yardım hedefleri arasında şoka mani olma, haberleşme ve kazazedenin en yakın ve uygun sağlık kuruluşuna sevk edilmesi yer alır.
İlk Yardım Nasıl Yapılır, İlk yardım Teknikleri ve Uygulaması
1. SOLUNUMU SAĞLAMA
Solunum deyince, soluk alma (inspirasyon) ve soluk verme (expirasyon) anlaşılır. Solunum, solunum sistemi organlarıyla, göğüs kafesi ve solunum kaslarının yardımıyla yapılır. Diyafram kası esas solunum kasıdır.
Kaslar, solunum kapasitesini ve göğüs kafesinin hacminin azalıp çoğalması dolayısıyla da akciğerlere havanın girme sini sağlarlar.
İnspirasyon ile alınan hava, akciğer alveollerinin içlerine kadar gider. Alveollerin dış yüzeylerindeki karboksi hemoglobin yönünden zengin kanla birleşir. Havanın %21 'i oksijendir. Oksijen ve diğer gazlardan oluşan hava temiz kabul edilir. Alveol duvarını yapan hücreler Difüzyon ile gaz alış verişini yaparlar. Oksijen, eritrositlerin yapısında bulu nan hemoglobin ile birleşerek oksihemoglobin meydana gelir. Bu sırada kandaki karbondioksit gazı da akciğerdeki havaya geçer. Bu fizyolojik mekanizma devam ettiği sürece anoksemi gelişmez. Solunum normal bir insan da dakikada 15-20 defa tekrarlanır. Solunum sayısı çocuklarda, yaşlılardan daha sıktır. Solunum, hareket, yorgunluk, sindirim ve hararetin yükselmesiyle sıklaşır.
Soluk almama haline APNE, çabuk ve zor soluk almaya DİSPNE, nöbetler halinde zor soluk almaya da ASTMA denir. Solunum merkezinin felci ile, soluk almamaya ASFİKSİ (boğulma) denir.
Solunum yetmezliği ve solunum durmasının bazı nedenleri şunlardır:
• Solunan havanın karışımındaki değişiklik, zehirli gazların solunması,
• Solunum sistemindeki doku kaybı ve yaralanmalar,
Göğüs yapısının ve göğüs kaslarının fonksiyon dışı kalması, sıkışmalar,
• Soluk yolunun tamamen tıkanması,
• Beyindeki solunum merkezinin bazı ilaçlar, zehirler ve beyin hastalıklarıyla etkilenmesi,
• Baş ve boyun travmaları,
• Elektrik ve yıldırım çarpmasıdır.
Yukarıdaki nedenler sonucu önce hipoksemi gelişerek kan Ph.sı asi-doza kayar. Sempatik veya direkt yolla dolaşım ve solunum merkezleri uyarılır. Böylece kalbin atış sayısı, kan volümü ve solunum volümü artar.
Solunumu sağlama işlemi yapılmazsa anoksemi gelişir. Doku hücrelerinde metabolizma durur. Sistemler fonksiyonsuz kalarak hasta ölür.
İlk yardımcı, solunum sağlamak amacıyla güç solunum yapanları ve zaman içinde solunum güçlüğü çekecek olanları YAN YATIŞ pozisyonuna alır. Bu pozisyonda soluk yolu açık kalacağından solunum normal devam eder.
Solunumu durmuş kazazedeye ise, hemen suni solunum yapılır. Böylece hipoksi ve anoksemi önlenir. Ambulansta veya ilk yardım merke zinde oksijen verilir.
2. KANAMAYI DURDURMA
Kanamanın çeşidi ne olursa olsun, kanama nedeni ve süresi kan hac minin azalmasına neden olarak hastada; endişe, huzursuzluk, soğuk ve nemli bir deri görünümü, renk solukluğu, vücut ısısının düşmesi ve tansiyon düşmesi gibi semptomlar görülür. Kanama devam ederse kan hacmi azalır. Hastada şok gibi tehlikeli patolojik durumlar ortaya çıkar. Organizmadaki azalan kan, birçok önemli görevini yapamaz.
Kazalardan ölüm nedenleri başında kanamalar başta gelmektedir. Kanamaların durdurulması, kaybedilen kanın ambulansta veya hastanede yerine konması birçok
yaralıyı hayata kavuşturur. Kısa sürede kanın %20'den fazlası kaybedilirse, hayat tehlikeye girer.
3. ŞOKA MANİ OLMA
Şok, birçok etkene dayalı olarak gelişir. Şokun gelişmekte olduğunu gösteren tipik belirtiler vardır. Böylece şoka mani olmak, daha şok tam gelişmeden mümkün olur.
Şoka karşı önlem alınmazsa şok derinleşir. Dönüşü olmayan şok durumuna girer. Dolaşım ve solunum yetmezliği de giderek artarak, sistemler fonksiyon dışı kalır.
Şok pozisyonuna alınan hastanın özellikle merkezi sinir sistemi kan ile yeterince beslenir. Şok belirtileri kaybolmaya başlar. Şok derinleşmez ve kontrol altına alınır. Bu konu, daha geniş olarak Şoklar bölümünde anlatılacaktır.
4. YARAYI DIŞ ETKENLERDEN KORUMA
Yaralıları bandaj tekniğine uygun olarak sarmak, tespit etmek ve dış et kenlerden korumak tedavi zamanını kısaltan en önemli bir uygulamadır. Herşeyden önce yaranın sekonder olarak kirlenmesine mani olmak amacıyla hava, top rak, elbise gibi dış etkenlerden izole edilir. Yaralanma sonucu açıkta kalan duyu sinir dantritleri, basınç ve fizik etkenler sonucu ağrı duyusunu meydana getirirler. Ağrı, fi zyolojik direnci kırdığı gibi, şok sebeplerin den birisi olabilir. Bilinçli hastanın yarasını
görmesine de mani olunmalıdır.
5. VÜCUT ISISINI KORUMA
Kazazede, normal bir insana göre daha fazla üşür. Vücut ısısını koru mak için dışarıdan ısı uygulanmaz. Dışardan uygulanan ısı yüzeyel kılcal damarları genişleterek ısı kaybına neden olur.
Hasta veya yaralıyı sıcak tutmak, canlılık faaliyetlerini destekler. Sıcak tutmak amacıyla battaniye, palto, ceket ve diğer örtüler kullanılır.
Bazı ateşli hastalıklar ve güneş çarpmasında vücut yüksek ısıdan korunur. Böyle durumlarda da vücudun serinletilmesi fizik metodlarla sağlanır. Keza donmalar da ise, yavaş yavaş ısıtma ile vücut ısısı ka zandırılmaya çalışılır.
Islak çamaşırların değiştirilmesinde, gereksiz hareketlerden kaçınılmalıdır. Her gereksiz hareket yeni bir komplikasyon meydana getire bilir.
Kazalarda İlk yardım ve Önemi
Hedef, amacı meydana getiren birimlerdir. Bir veya birden çok hedef, birbirlerini tamamlayarak amacı oluşturur. Hedefler, ilk yardımda hayat kurta ran uygulamalardır.
İlk yardımda öncelikli hedefler şunlardır:
• Solunumun sağlanması,
• Kanamanın durdurulması,
• Kan dolaşımının sağlanmasıdır.
Yukarıdaki üç uygulama ilk yardımın öncelikli hedefleridir. Yani ilk yardımın A.B.C.'sidir. Bu harfler, aynı anlama gelen İngilizce kelimelerin baş harfleridir.
Hayat kurtaran diğer ilk yardım hedefleri arasında şoka mani olma, haberleşme ve kazazedenin en yakın ve uygun sağlık kuruluşuna sevk edilmesi yer alır.
İlk Yardım Nasıl Yapılır, İlk yardım Teknikleri ve Uygulaması
1. SOLUNUMU SAĞLAMA
Solunum deyince, soluk alma (inspirasyon) ve soluk verme (expirasyon) anlaşılır. Solunum, solunum sistemi organlarıyla, göğüs kafesi ve solunum kaslarının yardımıyla yapılır. Diyafram kası esas solunum kasıdır.
Kaslar, solunum kapasitesini ve göğüs kafesinin hacminin azalıp çoğalması dolayısıyla da akciğerlere havanın girme sini sağlarlar.
İnspirasyon ile alınan hava, akciğer alveollerinin içlerine kadar gider. Alveollerin dış yüzeylerindeki karboksi hemoglobin yönünden zengin kanla birleşir. Havanın %21 'i oksijendir. Oksijen ve diğer gazlardan oluşan hava temiz kabul edilir. Alveol duvarını yapan hücreler Difüzyon ile gaz alış verişini yaparlar. Oksijen, eritrositlerin yapısında bulu nan hemoglobin ile birleşerek oksihemoglobin meydana gelir. Bu sırada kandaki karbondioksit gazı da akciğerdeki havaya geçer. Bu fizyolojik mekanizma devam ettiği sürece anoksemi gelişmez. Solunum normal bir insan da dakikada 15-20 defa tekrarlanır. Solunum sayısı çocuklarda, yaşlılardan daha sıktır. Solunum, hareket, yorgunluk, sindirim ve hararetin yükselmesiyle sıklaşır.
Soluk almama haline APNE, çabuk ve zor soluk almaya DİSPNE, nöbetler halinde zor soluk almaya da ASTMA denir. Solunum merkezinin felci ile, soluk almamaya ASFİKSİ (boğulma) denir.
Solunum yetmezliği ve solunum durmasının bazı nedenleri şunlardır:
• Solunan havanın karışımındaki değişiklik, zehirli gazların solunması,
• Solunum sistemindeki doku kaybı ve yaralanmalar,
Göğüs yapısının ve göğüs kaslarının fonksiyon dışı kalması, sıkışmalar,
• Soluk yolunun tamamen tıkanması,
• Beyindeki solunum merkezinin bazı ilaçlar, zehirler ve beyin hastalıklarıyla etkilenmesi,
• Baş ve boyun travmaları,
• Elektrik ve yıldırım çarpmasıdır.
Yukarıdaki nedenler sonucu önce hipoksemi gelişerek kan Ph.sı asi-doza kayar. Sempatik veya direkt yolla dolaşım ve solunum merkezleri uyarılır. Böylece kalbin atış sayısı, kan volümü ve solunum volümü artar.
Solunumu sağlama işlemi yapılmazsa anoksemi gelişir. Doku hücrelerinde metabolizma durur. Sistemler fonksiyonsuz kalarak hasta ölür.
İlk yardımcı, solunum sağlamak amacıyla güç solunum yapanları ve zaman içinde solunum güçlüğü çekecek olanları YAN YATIŞ pozisyonuna alır. Bu pozisyonda soluk yolu açık kalacağından solunum normal devam eder.
Solunumu durmuş kazazedeye ise, hemen suni solunum yapılır. Böylece hipoksi ve anoksemi önlenir. Ambulansta veya ilk yardım merke zinde oksijen verilir.
2. KANAMAYI DURDURMA
Kanamanın çeşidi ne olursa olsun, kanama nedeni ve süresi kan hac minin azalmasına neden olarak hastada; endişe, huzursuzluk, soğuk ve nemli bir deri görünümü, renk solukluğu, vücut ısısının düşmesi ve tansiyon düşmesi gibi semptomlar görülür. Kanama devam ederse kan hacmi azalır. Hastada şok gibi tehlikeli patolojik durumlar ortaya çıkar. Organizmadaki azalan kan, birçok önemli görevini yapamaz.
Kazalardan ölüm nedenleri başında kanamalar başta gelmektedir. Kanamaların durdurulması, kaybedilen kanın ambulansta veya hastanede yerine konması birçok
yaralıyı hayata kavuşturur. Kısa sürede kanın %20'den fazlası kaybedilirse, hayat tehlikeye girer.
3. ŞOKA MANİ OLMA
Şok, birçok etkene dayalı olarak gelişir. Şokun gelişmekte olduğunu gösteren tipik belirtiler vardır. Böylece şoka mani olmak, daha şok tam gelişmeden mümkün olur.
Şoka karşı önlem alınmazsa şok derinleşir. Dönüşü olmayan şok durumuna girer. Dolaşım ve solunum yetmezliği de giderek artarak, sistemler fonksiyon dışı kalır.
Şok pozisyonuna alınan hastanın özellikle merkezi sinir sistemi kan ile yeterince beslenir. Şok belirtileri kaybolmaya başlar. Şok derinleşmez ve kontrol altına alınır. Bu konu, daha geniş olarak Şoklar bölümünde anlatılacaktır.
4. YARAYI DIŞ ETKENLERDEN KORUMA
Yaralıları bandaj tekniğine uygun olarak sarmak, tespit etmek ve dış et kenlerden korumak tedavi zamanını kısaltan en önemli bir uygulamadır. Herşeyden önce yaranın sekonder olarak kirlenmesine mani olmak amacıyla hava, top rak, elbise gibi dış etkenlerden izole edilir. Yaralanma sonucu açıkta kalan duyu sinir dantritleri, basınç ve fizik etkenler sonucu ağrı duyusunu meydana getirirler. Ağrı, fi zyolojik direnci kırdığı gibi, şok sebeplerin den birisi olabilir. Bilinçli hastanın yarasını
görmesine de mani olunmalıdır.
5. VÜCUT ISISINI KORUMA
Kazazede, normal bir insana göre daha fazla üşür. Vücut ısısını koru mak için dışarıdan ısı uygulanmaz. Dışardan uygulanan ısı yüzeyel kılcal damarları genişleterek ısı kaybına neden olur.
Hasta veya yaralıyı sıcak tutmak, canlılık faaliyetlerini destekler. Sıcak tutmak amacıyla battaniye, palto, ceket ve diğer örtüler kullanılır.
Bazı ateşli hastalıklar ve güneş çarpmasında vücut yüksek ısıdan korunur. Böyle durumlarda da vücudun serinletilmesi fizik metodlarla sağlanır. Keza donmalar da ise, yavaş yavaş ısıtma ile vücut ısısı ka zandırılmaya çalışılır.
Islak çamaşırların değiştirilmesinde, gereksiz hareketlerden kaçınılmalıdır. Her gereksiz hareket yeni bir komplikasyon meydana getire bilir.
Sağlık Nedir, Hastalık Nedir
Sağlık Nedir, Genel Sağlık Bilgileri
Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO), sağlığın tanımı çağdaş, tam ve geniş anlamıyla yapmıştır. Bu tanım, Dünya Sağlık Teşkilatı'nın temel yasasında /er alarak kesinlik kazanmıştır. Böylece değişikliğe uğratılması önlenmiştir. Jünkü sağlığın tanımı değişik çevrelere göre, değişik şekilde yapılmak isten mektedir.
Sağlığın tanımı, Sağlık ve Temizlik
Sağlık, yalnız hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir.
Sağlık Hizmetleri Nelerdir
Sağlık hizmetleri, fert ve toplumun sağlıklı, uzun ömürlü olmasını ve verimli çalışmasını sağlar. Bu amaçla sağlık hizmetleri yürütülür.
Sağlık hizmetleri şunlardır:
a. Koruyucu sağlık hizmetleri
b. Tedavi edici sağlık hizmetleri
c. Esenlendirici sağlık hizmetleri (rehabilite edici)dir.
ilk yardım, koruyucu sağlık hizmetleri alanı içinde yer alır. ilk yardım, kaza yerinde veya 1. basamak sağlık hizmeti veren kurumlarda yapılan geçici tıbbi uygulamadır. Nakil süresince devam eder. Acil serviste veya ilgili klinikte acil,tedavi olarak devam eder. ilk yardım nerede yapılırsa yapılsın hayat kurtarıcı uygulamadır.
Hastalık Nedir
Sağlık yaşamın belli evrelerinde etkilenir. Sağlığı bozan etmenlerin sıklığı, türü ve etkinliği organ veya sistemleri az veya çok fonksiyonlarından alıkoyar. Sonuçta insan hastalanır. Veya sakat kalır. Ya da ölür.
Sağlığı bozan etmenler kişisel, çevresel ve sosyal olmak üzere üç ana gruba ayrılır.
Hastalığın tanımı, Hastalık Belirtileri, Hastalık Hastası olmak
Değişik etmenlerin organ ve sistemlerde yaptıkları fizyolojik değişiklikler sonucu görevlerini yapamaz hale gelmesine hastalık denir.
Hastalıklar, çeşidine, tuttukları organ ve sistemlere, toplumda görünüş özelliklerine, görüldükleri yaş gruplarına ve etkenlerine göre sınıflandırılırlar. Örneğin: Enfeksiyon hastalıkları, psikolojik hastalıklar, sosyal ve salgın has talıklar, dejeneratif hastalıklar ve bebeklik çağı hastalıkları gibi.
Hastalıklarda İlk Yardım
ilk yardım, ani olarak hastalanan veya kazaya uğrayan kimseye tıbbi te davisi yapılmadan önce ve bu süre içerisinde, anında, kaza yerinde, çevre imkanlarından yararlanarak ve ilaç kullanmadan yapılan geçici müdahaleler bütününe ilk yardım denir.
ilkyardım, sağlık personeli veya bu alanda eğitim almış sağlık personeli olmayan kişilerce yapılır. Yapılan uygulama ve derlenen bilgiler acil bakım eki bine iletilir.
Acil Bakım Nedir, Acil Bakım Teknisyenliği
Acil bakım, ilk yardım uygulamasından sonra veya ilk yardım ile birlikte kaza yerinde, ambulansta, acil serviste veya sağlık kuruluşunda kazazedenin hayatının devamının sağlanması için geçici süre ile yapılan tıbbi uygulamadır. Bu uygulama, sağlık personeli tarafından tıbbi araç-gereç kullanılarak yapılır.Acil bakımı yapan personel veya ekip, yaptığı uygulamaları ve yardımcı bilgileri tıbbi ve cerrahi tedaviyi yapacak olan ekibe iletir. Sorumluluğu da sona erer.
İlk yardım ve Acil Bakım Teknisyeni (Teknikeri), ilk yardım uygulamaları, olay yerinin değerlendirilmesi, kazazedenin sağlığının korunması, kazazedenin acil sağlık kurumuna teslim edilmesi gibi hizmetler veren sağlık personelidir.
Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO), sağlığın tanımı çağdaş, tam ve geniş anlamıyla yapmıştır. Bu tanım, Dünya Sağlık Teşkilatı'nın temel yasasında /er alarak kesinlik kazanmıştır. Böylece değişikliğe uğratılması önlenmiştir. Jünkü sağlığın tanımı değişik çevrelere göre, değişik şekilde yapılmak isten mektedir.
Sağlığın tanımı, Sağlık ve Temizlik
Sağlık, yalnız hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir.
Sağlık Hizmetleri Nelerdir
Sağlık hizmetleri, fert ve toplumun sağlıklı, uzun ömürlü olmasını ve verimli çalışmasını sağlar. Bu amaçla sağlık hizmetleri yürütülür.
Sağlık hizmetleri şunlardır:
a. Koruyucu sağlık hizmetleri
b. Tedavi edici sağlık hizmetleri
c. Esenlendirici sağlık hizmetleri (rehabilite edici)dir.
ilk yardım, koruyucu sağlık hizmetleri alanı içinde yer alır. ilk yardım, kaza yerinde veya 1. basamak sağlık hizmeti veren kurumlarda yapılan geçici tıbbi uygulamadır. Nakil süresince devam eder. Acil serviste veya ilgili klinikte acil,tedavi olarak devam eder. ilk yardım nerede yapılırsa yapılsın hayat kurtarıcı uygulamadır.
Hastalık Nedir
Sağlık yaşamın belli evrelerinde etkilenir. Sağlığı bozan etmenlerin sıklığı, türü ve etkinliği organ veya sistemleri az veya çok fonksiyonlarından alıkoyar. Sonuçta insan hastalanır. Veya sakat kalır. Ya da ölür.
Sağlığı bozan etmenler kişisel, çevresel ve sosyal olmak üzere üç ana gruba ayrılır.
Hastalığın tanımı, Hastalık Belirtileri, Hastalık Hastası olmak
Değişik etmenlerin organ ve sistemlerde yaptıkları fizyolojik değişiklikler sonucu görevlerini yapamaz hale gelmesine hastalık denir.
Hastalıklar, çeşidine, tuttukları organ ve sistemlere, toplumda görünüş özelliklerine, görüldükleri yaş gruplarına ve etkenlerine göre sınıflandırılırlar. Örneğin: Enfeksiyon hastalıkları, psikolojik hastalıklar, sosyal ve salgın has talıklar, dejeneratif hastalıklar ve bebeklik çağı hastalıkları gibi.
Hastalıklarda İlk Yardım
ilk yardım, ani olarak hastalanan veya kazaya uğrayan kimseye tıbbi te davisi yapılmadan önce ve bu süre içerisinde, anında, kaza yerinde, çevre imkanlarından yararlanarak ve ilaç kullanmadan yapılan geçici müdahaleler bütününe ilk yardım denir.
ilkyardım, sağlık personeli veya bu alanda eğitim almış sağlık personeli olmayan kişilerce yapılır. Yapılan uygulama ve derlenen bilgiler acil bakım eki bine iletilir.
Acil Bakım Nedir, Acil Bakım Teknisyenliği
Acil bakım, ilk yardım uygulamasından sonra veya ilk yardım ile birlikte kaza yerinde, ambulansta, acil serviste veya sağlık kuruluşunda kazazedenin hayatının devamının sağlanması için geçici süre ile yapılan tıbbi uygulamadır. Bu uygulama, sağlık personeli tarafından tıbbi araç-gereç kullanılarak yapılır.Acil bakımı yapan personel veya ekip, yaptığı uygulamaları ve yardımcı bilgileri tıbbi ve cerrahi tedaviyi yapacak olan ekibe iletir. Sorumluluğu da sona erer.
İlk yardım ve Acil Bakım Teknisyeni (Teknikeri), ilk yardım uygulamaları, olay yerinin değerlendirilmesi, kazazedenin sağlığının korunması, kazazedenin acil sağlık kurumuna teslim edilmesi gibi hizmetler veren sağlık personelidir.
Kaza, Kazazede, Travma Hakkında
Kaza Nedir, Kazalar
Bilgisizlik, sorumsuzluk ve dikkatsizlik gibi nedenlere bağlı olarak bek lenmedik bir anda meydana gelen, kişi ve çevresindekilerin sağlığını bozan, istenmeyen sonuçlar doğuran olaylara kaza denir.
Ülkemizde kazalardan ölüm oranı oldukça yüksektir. Hastanedeki ölümlerin %8'ini kazalardan ölümler kapsar. Kazalardan ölümleri yaş grupları önemli ölçüde etkilemektedir. Özellikle 5 yaşın altındaki ölüm nedenleri arasında kazalar 4. sırayı alır.
En sık görülen kazalar; trafik, iş, ev ve spor kazalarıdır.
Kazazede Kimdir
Kaza yapan veya meydana gelen kazadan etkilenen ve sağlığı bozu lan kimsedir. Kaza lar gibi doğal fela ketlerden etkilenen kişiler de kazaze de olarak tanımlanır. Deprern-zede gibi. insanı ruhen ve ekonomik olarak olumsuz yönde etkileyen so syal olaylar da "zede" yapar.
Travma Nedir, Travma Sonrası Stres, Psikolojik Travma
Mekanik faktörler tarafından meydana getirilen lokal veya genel doku harabiyetine travma denir. Do kuların travmaya karşı direnci vardır. Bu direnç dokuların anatomik yapılarından ileri gelir. Doku mekanik faktörün etkisine direnç gösterebilirse travma meydana gelmez. Travma etkeni olan faktörün yüzeyi, hızı, mesa fesi, yapısı ve dokunun normal veya patolojik oluşu travmayı etkiler. Özellikle patolojik yapıdaki doku travmaya daha az direnç gösterir. Örneğin: Yanık skatrisi, tümörlü kemik gibi.Travma sonucu deri ve deri altı dokularında bütünlük bozulmuşsa açık travma, deri bütünlüğü bozulmamış fakat deri altı dokularında harabiyet meydana gelmişse kapalı travma denir.
Bilgisizlik, sorumsuzluk ve dikkatsizlik gibi nedenlere bağlı olarak bek lenmedik bir anda meydana gelen, kişi ve çevresindekilerin sağlığını bozan, istenmeyen sonuçlar doğuran olaylara kaza denir.
Ülkemizde kazalardan ölüm oranı oldukça yüksektir. Hastanedeki ölümlerin %8'ini kazalardan ölümler kapsar. Kazalardan ölümleri yaş grupları önemli ölçüde etkilemektedir. Özellikle 5 yaşın altındaki ölüm nedenleri arasında kazalar 4. sırayı alır.
En sık görülen kazalar; trafik, iş, ev ve spor kazalarıdır.
Kazazede Kimdir
Kaza yapan veya meydana gelen kazadan etkilenen ve sağlığı bozu lan kimsedir. Kaza lar gibi doğal fela ketlerden etkilenen kişiler de kazaze de olarak tanımlanır. Deprern-zede gibi. insanı ruhen ve ekonomik olarak olumsuz yönde etkileyen so syal olaylar da "zede" yapar.
Travma Nedir, Travma Sonrası Stres, Psikolojik Travma
Mekanik faktörler tarafından meydana getirilen lokal veya genel doku harabiyetine travma denir. Do kuların travmaya karşı direnci vardır. Bu direnç dokuların anatomik yapılarından ileri gelir. Doku mekanik faktörün etkisine direnç gösterebilirse travma meydana gelmez. Travma etkeni olan faktörün yüzeyi, hızı, mesa fesi, yapısı ve dokunun normal veya patolojik oluşu travmayı etkiler. Özellikle patolojik yapıdaki doku travmaya daha az direnç gösterir. Örneğin: Yanık skatrisi, tümörlü kemik gibi.Travma sonucu deri ve deri altı dokularında bütünlük bozulmuşsa açık travma, deri bütünlüğü bozulmamış fakat deri altı dokularında harabiyet meydana gelmişse kapalı travma denir.
İlk Yardım Acil Bakım Hizmeti
İlk Yardım ve Acil Bakım Hizmeti Veren Kurumlar
İlk yardım ve acil bakım hizmetleri, Koruyucu Sağlık Hizmeti veren I. Ba samak ve Tedavi edici Sağlık hizmeti veren II. ve III. Basamak Sağlık Hizmet lerine ait Sağlık Kurumlarında verilir.
İlk yardım ve acil bakım hizmeti veren sağlık kurumları kırsal alandan, kentsel alana doğru olmak üzere;
Sağlık Evleri, Sağlık Ocakları,
Sağlık Grup Başkanlıkları,
Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezleri,
Dispanserler, Devlet hastaneleri,
Özel dal ve yüksek ihtisas hastaneleridir.
Devlet hastaneleri ve özel dal hastanelerinde ACİL SERVİS'ler yapılmıştır. Acil servisler acil bakım ünitesidir. İlk yardım için baş vuran kazaze de ve hastalara önce ilk yardım sonra acil bakım ve tedavi hizmeti verilir.
Acil servisler, hastayı iyileştirmek, hali hazır durumunu kontrol altında tutmak, komplikasyonları önlemek ve tedaviyi kolaylaştırmak üzere modern ci hazlarla donatılmıştır.
Acil servisler, haberleşme ve ambulans ağı ile acil sağlık sistemi zincirinin hastaneden önceki halkasıdır. Hastanenin her türlü teşhis ve te davi imkanlarından yararlanır.
Acil bakım üniteleri kamuya ait hastaneler dışında özel hastaneler, üniversite hastanelerinde vardır.
ilk yardım ve acil bakım üniteleri, işçi çalıştıran sanayi kuruluşlarında iş ve işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili yasalar gereğince zorunlu olarak açılır.
Ana arter adı verilen şehirlerarası oto yol üzerindeki sağlık kurumları acil servislere sahiptir. Bu merkezler, toplu yaralanma ile sonuçlanan trafik kaza larında ilk yardım ve acil bakım hizmeti sunabilecek personele, ambu lanslara ve cihaz donanımına sahiptirler.
İlk yardım ve acil bakım hizmetleri, Koruyucu Sağlık Hizmeti veren I. Ba samak ve Tedavi edici Sağlık hizmeti veren II. ve III. Basamak Sağlık Hizmet lerine ait Sağlık Kurumlarında verilir.
İlk yardım ve acil bakım hizmeti veren sağlık kurumları kırsal alandan, kentsel alana doğru olmak üzere;
Sağlık Evleri, Sağlık Ocakları,
Sağlık Grup Başkanlıkları,
Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezleri,
Dispanserler, Devlet hastaneleri,
Özel dal ve yüksek ihtisas hastaneleridir.
Devlet hastaneleri ve özel dal hastanelerinde ACİL SERVİS'ler yapılmıştır. Acil servisler acil bakım ünitesidir. İlk yardım için baş vuran kazaze de ve hastalara önce ilk yardım sonra acil bakım ve tedavi hizmeti verilir.
Acil servisler, hastayı iyileştirmek, hali hazır durumunu kontrol altında tutmak, komplikasyonları önlemek ve tedaviyi kolaylaştırmak üzere modern ci hazlarla donatılmıştır.
Acil servisler, haberleşme ve ambulans ağı ile acil sağlık sistemi zincirinin hastaneden önceki halkasıdır. Hastanenin her türlü teşhis ve te davi imkanlarından yararlanır.
Acil bakım üniteleri kamuya ait hastaneler dışında özel hastaneler, üniversite hastanelerinde vardır.
ilk yardım ve acil bakım üniteleri, işçi çalıştıran sanayi kuruluşlarında iş ve işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili yasalar gereğince zorunlu olarak açılır.
Ana arter adı verilen şehirlerarası oto yol üzerindeki sağlık kurumları acil servislere sahiptir. Bu merkezler, toplu yaralanma ile sonuçlanan trafik kaza larında ilk yardım ve acil bakım hizmeti sunabilecek personele, ambu lanslara ve cihaz donanımına sahiptirler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)